Algıda seçicilik nedir bilmezmiş.
Dondurması erirken parmaklarından aksın da hiç kurumasın istermiş.
Salonda boylu boyunca yatıp onu öptüğünü hayal edermiş.
İçinde baloncuk oluşmayan puding kasesini özenle seçermiş.
‘Bırakın gideyim...’
Çok yorgunsa yüzüstü uyurmuş,
Çok aşıksa uyumazmış.
Filmdeki en zavallı tipleri kendine benzetir,
En piç adamlara aşık olurmuş.
Saati 22:21’ de görmezden gelip,
22:22’ yi tesadüfen yakalamış gibi dileklerde bulunurmuş.
‘Gidiyorum bırakın...’
Kalabalıklarda çığlık atmak,
Yalnızken sessizliği dinlemekmiş en büyük zevki.
Balıkların yem yiyişlerini taklit edermiş,
Meziyetmiş gibi de herkese gösterirmiş.
İçtiği kolanın pipeti hep delik çıkarmış.
Aynaya her baktığında nefesini tutarmış.
‘Bırakmazsanız vururum...’
Dolgusu düşerse diye sakız çiğnemezmiş.
Halıdaki her bir figüre isim takarmış.
Tekerlekli sandalye üzerinde süpermen,
Elinde çatalla gladyatör olurmuş.
Telefonla konuşmaktan korkarmış.
Doğumgünü pastalarında mum olmayı dilermiş
‘Vurursam ölürsün...’
Her sabah ‘güzel insanlarla konuşmama’ kararı alırmış.
Diz kapaklarını boyarmış manasız.
Yarın onu arayacağım diye kendi kendine sözler verip,
Yarın olunca aradığını hayal etmekle kalırmış.
Çekilin !
Bir kaptanın durmayı beceremediği anda söylediği yegane kelimeymiş
Çekilin !