19 Şubat 2009 Perşembe

hey ! kaçık !








hadi ölelim =(


‘sıkıldım çook çook hadi yaşlanıp ölelim artık’ dedi Tuba...
.
Baktım önce saf saf, güldüm bi an mizahi geldi nedense, sonrasında içim burkuldu ben ne istiyorum acaba die düşününce..-iç burkulması somut bişey sanki, bildiğin hissettim çünkü- ’ben kendimi yeterince yaşlanmış hissediyorum,yıllara mı bağlı yani? Hem insan hissettiği yaşta değil midir? Gidiyim ben artık..’ deyivermişim..
.
Meğer Tuba o cümleye başka manalar yüklemiş..’ yok yahu ben bildiğin torun torba sahibi, yaşlı nene..ununu eleğini asmış, yanında kedi, elinde örgü, anıttepe tarafında eski evimde sallanan sandalyede sallanırken koca camlardan dışarıyı izlemek istiyorum…’ die uzun uzun anlattı başka anlamlar yüklenebilitesi olan o cümlenin ona göre ne demek olduğunu..Sanırım Tuba’dan daha karamsarım, bir diğer evreye geçmek daha cazip geldi bana. -Yaşlılık korkum mu çıktı bi de acaba?!
.
Derken cennet cehennem kavramlarına geldi konu, nası oluo da oluo? Ruh bedenden çıkınca kim nereye gidio? Neye göre noluo? Bir ton soru…Tuba korkuo,ben atıp tutuorum aslanım kaplanım korkmam ölümden hıh!.
.
O ‘yok ben ölmicem korktum cehennem acı verir, ı ıh istemiorum’ dedikçe, ben ‘korkmuorum, herkes yancak, kim direk cennete gider ki, hatta merak bile ediorum eved eved ediorum..’ diye üsteliyorum umarsız..Bir diğer korku nedeni yalnızlıkmış öle sölüo..Ben yine korkusuzum, yalnızlık ne ki? Ölünce anneni bile tanımıcakmışsın,öyle derler..Bu dünyada hiç mi yalnız kalmadık sanki, diğer taraftaki yalnızlık derdimiz olsun!!!
.
Aile ve ölümden bahsedince işte tam da o an içime korku düşüyor benim de ilk defa..ister istemez aklıma düşüyor işte. Tamam belki sırayla değil dünyadan göç etmek ama biliyoruz en nihayetinde, yaşlandığında bu aileden bir sen kalacaksın.. Kardeşimin olmaması ne acı diyorum. Ben o ızdırabı tek başıma çekemem diye hayıflanıyorum.. Ve inanılmaz bir bencillik yönümü keşfediyorum. ’ben herkesten önce gidiyim, kimse için üzülmiyim’
.
Ya onlar?
.
Tamam o zaman şöyle bir yöntem bulduk Tubayla; aynı anda gidiverelim tak die acısız sızısız pufff die okus pokus!! Ailemiz, yakınlarımız, sevdiklerimiz hatta haberi olmayan sevdiklerimiz! Töbe töbeee! Allah’ın işine karışmışız.. Zaten içimiz de daraldı iyice..
.
Yalnızlık, gelecek, para, evde kalma korkusu derken Tuba vazgeçiyo ölmekten. Kaldım yine dımdızlak, kendi kendimi cesaretlendirmeye daha ne kadar devam edicem yah!
.
Tam o sırada Burak (kuzenim) lafa girmesin mi..Naber die o en delikanlı cıvıl cıvıl içi içine sığmaz meraklı edayla? Seviorum onu çok, sevdiklerimiz derken damladı konuya..’zaman öldürüorum’ dedi ve ben bir tek kendimin ölümle kafayı bozmadığını anladım..Kendinize itiraf edemeseniz de herkes kaçık bu konuda eved..
.
Dipnot: Hani merak edeniniz varsa, ölmekten ben de vazgeçtim, bir süre tarihi geciktiriyorum..Burdan Burak’a çeşitli intihar tekniklerini akılalmaz yollarla anlattığı için teşekkürler. Ha öyle korktuğumdan değil yine, komik anlatıyo, gülüyorum..Bir süre daha gülmek istiyorum..Yoksa korkmam !?!?!?!?!
.


hadi sarılalım =)

Hiç yorum yok: