27 Eylül 2009 Pazar

balbazarla tanışmamız ve sonrası

çakıl taşlarının üstüne oturmuş bir o yana bir bu yana sallanıyordum
kulağımda zero7'nın en sevdiğim 'in the waiting line' şarkısına
yalan yanlış uydurma ingilizcemle eşlik ederek.

bir kıpırtı hissettim sonra sağ tarafımda
dönüp baktım.
suyun içinde avcum kadar bişey
çıkarmış kafasını dikmiş gözlerini bana bakıyor



'kimsin?' dedim
cevap vermedi
'ne istiyorsun?' dedim
'tanışalım' dedi

biraz daha yaklaşmıştı
artık su yüzeyindeydi
'kırılganım' dedim, 'kırmam' dedi
'sevilmem' dedim, 'severim' dedi
'kötüyüm' dedim, 'aldırmam' dedi
konuştuk bir süre
inandım
inandırdı


sonra?
çok sürmedi
gitti...

Hiç yorum yok: