8 Kasım 2009 Pazar

küçücük ufacık içi dolu turşucuk

ahh babam
ahh en sevdiğim
özledim çok
gözümüz yükseklerde
ben ankarada
sen datçada
başım dimdik
ayaklarım üstünde tek başıma
ahh özlem
özlem yok mu o özlem
gözüm iniyor bazen yere
ağlıyorum çok
özlüyorum çok...




beni bırakın
beni bırakın
beni bırakın bu kumsalda
bu yaşta
bu saflıkta




dostluk...




rujun yenmeyeceğini bilemezdim 8)




emeklemek yorucu
yürümek sıkıcı
koşmak...




kuzenlerle anneanne sevgisi




fatoş bebekle damla bebek




ayakta durabilmenin verdiği çılgınca mutluluk

3 yorum:

harf-i elif dedi ki...

E En güzeli her zaman bebeklik, belki zaman zaman da çocukluk. Ama asıl aradığımız her daim masumiyet, her daim dokunulmamışlık..
Ne bedenimiz ne ruhumuz hiç incinmemişken ne güzeliz. Ama nedense bunca özleme rağmen inatla yanlışlara da devam edip sonra yine ahh,vahh ederiz. İnsanoğlu işte...

harf-i elif dedi ki...

Yine ayrıca not düşmeden edemeyeceğim. Bu güzel kızın minik hallerini tekrar görmek de gerçekten çok iyi geldi. Ne güzel bir bebektin, ne güzel bir genç kız oldun sen böyle.
Rabbim nazarlardan saklasın...

damlasakızaromalı dedi ki...

hehe ahh Elif ablam yhaa bi senin nazarım olur sanırım o değcek nazar da :D çook teşekürederim bakıyorum cidden bebekken bi güzellik varmış da sonradan kime çekmişim anlamadım.. insanoğluna gelince fiziken ruhen zihnen kirlenmeye mahkum yıllar geçtikçe ne acı..