11 Kasım 2010 Perşembe

derdim başka...


Bir fotoğraf çekmek istiyorum. İçinde sevdiklerimin olduğu ve zaten kimseyi sevmediğimi anlatan simsiyah bir kare. Sevgisizim...

Bir yolculuğa çıkmak istiyorum. Tek başıma gidip herkesle geri gelmek. Issızım...

Bir puzzle yapmak istiyorum. Her parçada bütünü hissetmek. Sabırsızım...

Bir kere olsun okyanusa dalmak istiyorum. Tüpsüz en derine yaldızlı balıklarla. Tedirginim...

Bir itirafta bulunmak istiyorum. Geçmiş itiraflarımın iflah olmaz cesuruydum. Pişmanım...

Bir kitap okumak istiyorum. Zenginlerin kazanmadığı, zayıfların ezilmediği, kahramanların sevilmediği. Hayalciyim...

Bir rüyaya dalmak istiyorum. Anlatınca büyüsü bozulmayan, karabasanlardan korkmayan. Şuursuzum...

Bir yazı yazmak istiyorum. Asla senden bahsetmeyen, okumana izin verilmeyen. Farkındayım...

Bir insan tanımak istiyorum. Senelerdir tanıştığım ama yeni tanıdığım. Şaşkınım...

Bir seni görmek istiyorum. Ağız dolusu ‘hayır’ diyebileceğim. Kızgınım...

Bir mektup göndermek istiyorum. Her bir sayfada şikayet, her birinde umutsuzluk, her birinde melankolizm. Çekilmezim...

Bir gökkuşağı olsun istiyorum tam tepemde. Üzerinden çocuklar kayarken tepetaklak düşüp görmezlikten gelsinler siyahımı. Renksizim...

Bir şeyler söylemek istiyorum. Söylediklerim dinlensin, dinleyen bir daha hiç gitmesin. Umutsuzum...

Saniye saniye yaşamak

Santim santim yürümek

Adım adım sevmek

Bir anda yok olmak istiyorum.

Biraz yavan

Biraz sarhoş

Oldukça dengesizim

Bir Kasım akşamında.

Uçuruma yaklaşmış bir ben

Yolu gösterense diğer ben

Sorumsuzum!!!

8 yorum:

CollectingThings dedi ki...

bu yazının ardına belki biraz fazla şiddetli gelebilir fakat benim kurabileceğim tüm cümle bütünlerinin verebileceği anlamlardan daha yoğun ve uygun olacağını düşünüyorum.

Toz olmaktansa kül olmayı yeğlerdim!

Kıvılcımın çakmasını isterdim parlak bir ışıkta, boğulmasındansa çürük bir kerestenin oyuğunda

Muhteşem bir göktaşı olmak isterdim, varlığımın her zerresinin görkemli bir ışıltıda olmasını, uykulu ve hareketsiz bir gezegendense.

İnsanın işlevi yaşamaktır sadece var olmak değil.
Harcamayacağım günleri, onları uzatmaya çabalayarak.
Kullanacağım her anını zamanımın.

Jack London

damlasakızaromalı dedi ki...

başka söze ne hacet. nakavt oldum bu cevapla. seni ayrı JK.'ı ayrı tebrik ediyorum.. Yalnız 'kullanacağım her anını zamanımın' planlayarak yaşadıkça felaketleri üzerime çekip, olumlu gelişmeleri ıskalıyorum.. en iyisi mi öyle ya da böyle bir çaba içerisine girmemek... (çaba içine girmek nasıl bir şey, hiç bir fikrim yok)

CollectingThings dedi ki...

Bence doğru olanı yapıyoruz. Planlayarak bir olayın gerçeklemesine "fırsat" veriyoruz fakat bir olayın gerçekleşmesi için iki farklı bileşenin aynı anda gerçekleşmesi gerektiğini unutuyoruz ya da bunun için çok sabırsızız. Diğer faktör olan "şans" bizim irademiz dışında gerçekleştiğine göre bizim tek yapabileceğimiz fırsat faktörünü sabitlemek oluyor. En azından tek değişkene düşmek bile hayatımızın belirli şekillerde değişmesine karşı konulamaz bir fırsat vermek oluyor diye düşünüyorum.

damlasakızaromalı dedi ki...

'fırsat' ve 'şans'... uzaktan bakınca aynı gibi görünen, yakınına gelince tıpkı senin analizinle şaşırıp kaldığımız olgular... ben fırsatların şansın gölgesinde kaldığını düşünüyorum. şans öyle bir anda yüzüne güler ya da tepetaklak eder ki insanı, fırsatlar da elinden kaçar gider.. ama dediğin gibi, şansı hiçbir şekilde şekil veremeyiz, fırsatları yönlendirmek tek çaremiz..

CollectingThings dedi ki...

Aynen katılıyorum söylediklerine, doğru her ikisi de gerçekleşebilir. Ama bu sözde olan "Toz olmaktansa kül olmayı yeğlerdim!" cümlesideki gibi sonunda kaybedeceğimizi bilsek bile mücadele etmekten asla kaçınmamamız gerektiğini anlıyorum.

Yani belki ben yanlış yorumluyorum, belki başka birşey anlatmak istemiş olabilir belki de düşündüklerimle alakası yoktur fakat hayatı yaşamaya değer kılan, eğlenceli yapan, anlam yükleyen olgununda bunun ta kendisi olduğunu düşünüyorum. İşte yazından böyle bir insanın iç dünyasının karmaşasını ve karışıklığını, küçücük ve kısıtlı görüntülerle dahi de olsa gözlemleyebildiğim için oldukça hoşnut oldum. Zihnine sağlık, devamını bekliyorum.

damlasakızaromalı dedi ki...

hoşnut olmana hoşnut oldum o zaman :) yalnız senin hala bir şeyler yazmamana çok içerliyorum.. devamını beklediğin kadar başlamanı bekliyorum :)

wimparella dedi ki...

Bir seni görmek istiyorum. Ağız dolusu ‘hayır’ diyebileceğim. Kızgınım...

buna benim de ihtiyacım var.

Gezi/yorum... dedi ki...

Teşekkürler çok güzel bir yazı duygularıma hitap ettin, yüreğine sağlık..