16 Eylül 2010 Perşembe

KoLaJ...


Takılarla arası hiç iyi değilmiş

En sevdiği küpesinin teki hep kaybolurmuş

Makyaj malzemelerinin ismini bile bilmezmiş

Göz kalemiyle kendini prensesten sayarmış

Annesi ona saraylı dedikçe kendini kül kedisi gibi hissedermiş

Canı acıyınca hem küfreder hem pis pis sırıtırmış

Birine çok kızınca 'senin kafana kedi atarım' diye saçmalarmış

En büyük fobisi telefonla konuşmakmış

Annesini çok sever

Babasıyla çok iyi anlaşırmış

İkisine de dürüst davranır, ikisine de yalan söylermiş

Kimsenin yanında rahat hissetmez

Hissettiği anda bağımlılık yaparmış

Ya çok sevilir ya da nefret edilirmiş

Bunu her hissettiğinde nedensiz mutlu olurmuş

Kolonya kokusundan nefret eder

Misafirlikte tutulan şekerden 2 tane almayı kendinde hak kabul edermiş

Hiç elinde tarakla şarkıcılık oynamazmış

Onun mikrofonu fön makinasıymış

Kollarını sallayarak yürümekten çok utanırmış

Her verdiği kiloda kendini çikolata ile ödüllendirirmiş

Bazen cesaretinin dozunu kaçırır

Dürüstlüğün bokunu çıkarırmış

Misafirlerden hep kaçarmış

Misafir olmamak için de hep bir bahanesi varmış

Azarlanacağını hissettiği anda şebeklik yaparmış

Beceremezse sağır taklidi hep işe yararmış

Hem çok sabırsız hem de puzzle hastasıymış

En büyük hatası kendini kötülemesiyken

En iyi özelliği iyi özelliğini bilmemesiymiş

Ondan hoşlanırmış

O da ondan hoşlansın istermiş

Ama söyleyecek diye de çok korkarmış

Ha şimdi ha sonra derken tüm fırsatları kaçırırmış

Hiç yorum yok: